-
Biz Kimiz
Biz KimizUluslararası Göç Örgütü (IOM), herkes için insancıl ve düzenli göçü teşvik eden Birleşmiş Milletler sisteminin önde gelen uluslararası kuruluşlarından biridir. IOM, 1991 yılından bu yana Türkiye'de faaliyet göstermektedir.
Hakkımızda
Hakkımızda
IOM Küresel
IOM Küresel
-
Misyonumuz
Misyonumuz1951'den beri insancıl ve sistemli göçü teşvik eden önde gelen uluslararası kuruluşlardan biri olan IOM, hem insani yardım hem de sürdürülebilir kalkınmayı birbirine bağlayan farklı müdahale alanları aracılığıyla 2030 Gündeminin hayata geçirilmesini desteklemek için önemli bir rol oynamaktadır.
Ne yapıyoruz
Ne yapıyoruz
Cross-cutting (küresel)
Cross-cutting (küresel)
- Veri ve Kaynaklar
- Harekete geç
- 2030 Agenda
Göç Akımları İzleme Anketinin Sonuçları Varış Yeri Olarak Türkiye'yi Seçen Göçmen ve Mültecilerin Giderek Arttığını Gösteriyor
IOM'in Türkiye'de yaptığı en son Göç Akımları İzleme Anketinde görüldüğü gibi, Suriyeliler başta olmak üzere menşe ülkelerini terk eden göçmen ve mültecilerin çoğu, menşe ülkelerinden ayrıldıkları zaman planladıkları varış yeri olarak Türkiye'yi düşündüğünü bildirmiştir.
11 Haziran'da yayımlanan Anket kapsamında, 11 Aralık 2017 ve 11 Şubat 2018 tarihleri arasında Türkiye'nin 14 ilindeki 3.173 göçmen ve mülteci ile mülakat yapılmıştır. Mülakat yapılan kişiler Türkiye'deki en fazla yabancı uyruklu kişinin bulunduğu dört ülkedendi: Suriye, Afganistan, Irak ve İran. Tüm bu uyruklardaki kişiler ayrılmanın temel gerekçesi olarak savaş ve şiddetten söz etmiş olup ekonomik sebeplerden bahseden Afganların sayısı daha yüksektir. Suriyeli katılımcıların çoğunluğu (%86'sı) menşe ülkeleri veya mutat ikamet ülkelerinden ayrılırken planladıkları varış yeri olarak Türkiye'yi düşündüğünü bildirirken, bunu Iraklılar (%68) ve Afganlar (%64) izlemiştir. Bu oran en düşük İran vatandaşlarında görülmüştür (%29).
IOM'in ABD Dışişleri Bakanlığı Nüfus, Mülteci ve Göç Bürosu tarafından finanse edilen Türkiye'deki Göç Akımları İzleme Anketini yöneten Bekim Ajdini'ye göre, "Suriye krizinin devam ettiği ve bölgede süregelen istikrarsızlık düşünüldüğünde, göçmenlerin kendileri ve aileleri için daha iyi fırsat arayışı içerisinde yaşamlarını riske atmaya devam etmesi hiç de şaşırtıcı değildir. Türkiye on yıllardır bir geçiş ve varış ülkesi olmaya devam etmiş, özellikle Avrupa'ya geçiş yolu olarak görülmüştür. Fakat son dönemdeki eğilimler, yolculuklarına devam etme seçeneklerinin kısıtlı olmasından dolayı göçmenlerin Türkiye'de kalmayı tercih ettiğini ortaya çıkarmıştır."
Planlanan varış ülkesi olarak Türkiye'nin tercih edilmesinin en önemli üç nedeni; güvenlik, cazip sosyo-ekonomik koşullar ve iltica usullerine erişim kolaylığıdır. Mülakat esnasında Avrupa, Kanada veya Amerika Birleşik Devletleri'nde akrabaların olması ile Afgan, Suriye ve Irak vatandaşlarının planlanan varış yeri olarak Türkiye'yi seçme olasılığı arasında olumsuz bir ilişki kurulmuştur.
Katılımcıların yarısından fazlasını erkeklerin oluşturduğu anketin sonuçları, Türkiye'ye gelen göçmen ve mültecilerin yaş ortalamasının 28-35 olduğunu göstermiştir. En fazla yetişkin kadın katılımcı, %52 oran ile Suriyeliler arasından olmuştur. Katılımcıların %3'ten az bir kısmı çocuklardan oluşmuştur.
Okuryazarlık ve eğitim düzeylerinden söz edecek olursak, İran vatandaşları hariç olmak üzere, tercih edilen varış ülkesi olarak Türkiye'yi belirten katılımcılar arasında yüksek öğretimi tamamlamış olanların oranı düşüktür. En büyük fark Afgan katılımcılar arasında görülmüş olup mülakat esnasında planlanan varış yeri olarak Türkiye'yi belirten Afganların %5'i yüksek öğretimi tamamlamış olduğunu bildirirken, planlanan varış yeri olarak Türkiye'yi seçen eğitimsiz katılımcıların oranı %14 olmuştur.
Türkiye halihazırda 3,8 milyon kayıtlı yabancı ülke vatandaşına ev sahipliği yapma mücadelesi verirken, yakın gelecekte ülkenin doğu sınırından göçmen akımlarının devam etmesi beklenmektedir. IOM, Türk hükümetine, göç yönetimi kapasitesini geliştirme ve göçmen ve mülteci toplulukları için hizmet sağlama gibi konularda her düzeyde destek sağlamaktadır. Bu girişimlerden bazıları arasında, göçmenlerin Türk toplumuna uyum sağlamasına yardımcı olmaya yönelik programların uygulanmasında yerel yönetim ve belediyelere sağlanan destekten söz edilebilir.