Haberler
Local

Mağdurların hakları tüm ülkelerin önceliği olmalı ve insan ticaretine karşı tutarlı ve koordine çalışmalar yapılmalıdır.

The rights of victims must be the priority of all countries and there should be consistent and coordinated work to counter  human trafficking

IOM Türkiye Misyon Şefi Lado Gvilava’nın Dünya İnsan Ticareti ile Mücadele Günü Mesajı

Ankara -  İnsan ticareti, savunmasız olan kişilerin, meta veya köle haline getirilmesi yoluyla sömürülmesidir. Bu uluslararası bir suçtur ve tüm dünyada insan haklarının temel bir ihlalidir. İnsan Ticareti: Ülkeler arasındaki ekonomik eşitsizliklerin insanları daha iyi koşullar ve geçim arayışı içinde evlerini terk etmeye mecbur bırakması; hizmetlere olan talebin düşük maliyetli işgücü ve ucuz üretimi teşvik etmesi; çoğu gelişmiş ülkenin sıkı göç politikaları, gibi faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan bir fenomendir.

Bunun da ötesinde, dünyanın dört yanında savaş, çevre felaketleri ve kronik ekonomik krizler, günümüzde zorunlu göçe sebebiyet veren itici faktörler arasında yer almaktadır. Bu faktörler, insanları risklerle dolu tehlikeli yolculuklara çıkmaya zorlarken şiddet ve sömürüye maruz bırakılmalarına da sebep olmaktadır. Sonuç olarak, insan kaçakçıları bu insanların umut ve çaresizliklerinden faydalanıyor ve temel haklarını ihlal ediyorlar.

Her yıl binlerce erkek, kadın ve çocuk, kendi ülkelerinde ve yurtdışında insan ticareti mağduru haline geliyor. Dünyada hemen her ülke mağdurlar için menşei, transit veya varış ülkesi olarak, insan ticaretinden etkileniyor. Bu artık değişmeli.

Mağdurların hakları tüm ülkelerin önceliği olmalı ve insan ticaretine karşı tutarlı ve koordine çalışmalar yapılmalıdır. Mağdurların tespitini geliştirmek ve erken müdahaleyi teşvik etmek için bu suç hakkında farkındalığı arttıracak çalışmalar yapılmalıdır. İnsan ticaretiyle mücadele etmek ve mağdurlara hak ettikleri adaleti sağlamak için bugün ortak bir yaklaşıma ihtiyacımız var.

Herkesi kapsayan - tüm milletlerden kadınlar, erkekler, kızlar ve erkekler- bir mücadele stratejisi oluşturmayı hedeflemeliyiz. Devletler, mağdurları belirleme, insan kaçakçılığını önleme ve bunlara karşı koyma kapasitelerini arttırarak, umut vaat eden bir gelecek inşa etmek için çalışmalıdırlar.