Hikayeler
By:
  • Begüm Başaran | İletilim Asistanı

Neredeyse herkesin kişisel bilgisayarı veya akıllı telefonu olduğu bir çağda, okullarda bilgisayar laboratuvarları bulunması neden önemlidir? 

Evlerinde veya ceplerinde gelişmiş teknolojiye erişimi olan öğrenci sayısı arttıkça, parlak monitörlü sıralarla dolu sınıfların önemi sorgulanır hale geliyor. Ancak dünya genelinde, 3 ile 17 yaş arasındaki okul çağındaki çocukların üçte ikisi, yani 1.3 milyar çocuk, hala evlerinde internet erişimine sahip değil. Bu çocukların birçoğunun ne bireysel ne de paylaşımlı bilgisayarlara erişim olanakları da bulunmuyor. Bu nedenle dünyanın dört bir yanında, bilgisayar laboratuvarları hala okullarda önemli bir rol oynamaya devam ediyor. Bu laboratuvarlar, çocukları geleceğe hazırlayan kapsayıcı ve doğru sınırlar içerisinde öğrenme ortamları oluşturarak, sahip oldukları imkanlardan bağımsız olarak, fırsat eşitliği sağlıyor. 

Türkiye'de göçmenlere ev sahipliği yapan toplulukların desteklenmesi amacıyla Uluslararası Göç Örgütü (IOM) tarafından 27 laboratuvar kuruldu. Bu laboratuvarlardan sekizi depremden etkilenen Adana ve Osmaniye illerinde yer alıyor. Ne yazık ki, bu sekiz laboratuvarın biri depremin etkisiyle kullanılamaz duruma geldi. Eğitim ve teknolojiye eşit erişim, depremden etkilenen bölgelerde daha da önemli hale gelirken, topluluklara gereksinim duydukları bilgi ve dayanıklılığı sağlayarak bu tür felaketlerin zorlukları ve sonuçlarıyla başarıyla başa çıkmalarına yardımcı oluyor. 

Bilgisayar laboratuvarları, öğrencilere kodlama becerilerini geliştirme fırsatı sunuyor. Fotoğraf: IOM/Begüm Başaran

Suriye'deki çatışmalardan önce İslam'ın bir bilgisayarı vardı, ancak ailesi 2016 yılında Türkiye'ye göç ettiğinde, sahip olduğu her şeyi geride bırakmak zorunda kaldı. Şimdi altıncı sınıf öğrencisi olan İslam, Adana'da bir devlet okulunda eğitimine devam ediyor. İslam, Adana’da teknolojiye yeteneği olan, hevesli bir öğrenci olarak tanınıyor. Abi ve ablalarının yüksek öğrenim yolculuklarındaki başarısı, ona ilham veriyor ve motivasyon oluyor. 

"Suriye'deki okulumda en genç öğrenci bendim ve ilk yıl karnemi aldığım günü asla unutmayacağım. Sahneye geçtiğimde herkes alkışlarla beni destekledi," diye anlatıyor 11 yaşındaki İslam. 

Suriye'deki deneyiminden farklı olarak, yeni bir ülkeye uyum sağlama çabaları ve farklı bir dil öğrenme süreci İslam'ın başlangıçta sakin ve içine kapanık bir kişiliğe bürünmesine sebep olmuş. Üçüncü sınıftan sonra Türkçe yetenekleri hızla geliştikçe, yeni arkadaşlar edinerek daha özverili çalışmaya çalışmaya başlamış.IOM tarafından okulunda kurulan yeni bilgisayar laboratuvarı hakkında: "İlk kez bilgisayar laboratuvarına girdiğimde kendi kendime, 'Sonunda, altı yılın ardından bilgisayar kullanabileceğim!' diye düşündüm. Çok mutluydum," diye açıklıyor İslam. Laboratuvar faaliyete geçmeden önce, sadece akıllı tahta teknolojisi kullanılan okulda bilgisayar laboratuvarıyla birlikte öğrencileri pratik yapma imkanı oluştu ve müfredat da bu yönde güncellendi. Artık öğrenciler, yeni programlar ve kodlama teknikleri öğrenerek, bilgi ve yeteneklerini genişletme fırsatı buluyorlar. 

İslam, "Bugün edindiğim bilgiler gelecekte bana büyük bir katkı sağlayacak," diyor. Okul çıkışlarında en çok keyif aldığı aktivitenin, annesiyle birlikte maket evler yapmak olduğunu söylüyor. Bu hobiyi ileride inşaat mühendisi olarak bir kariyere dönüştürmeyi umuyor.  

Laboratuvar dersi günlerinde okula daha heyecanlı bir ruh haliyle geldiğini ifade eden İslam; laboratuvarın sınıf arkadaşlarıyla olumlu bir iletişim kurmasında etkili olduğunu belirtiyor. 

İslam, ödevini tamamlamanın verdiği mutlulukla gülümsüyor. Fotoğraf: IOM/Begüm Başaran.

Teknolojiye ilgisiyle dikkat çeken Naz, İslam'la aynı okulda okuyan bir altıncı sınıf öğrencisi. Onu dijital oyun geliştirme alanındaki projelere katılmaya yönlendiren öğretmenleri sayesinde teknolojiye olan ilgisi gelişmiş. Zamanını akıllı ve sürdürülebilir ev teknolojileri gibi en son trendleri araştırarak ve okuyarak geçiriyor. Hayali, iç mimar olmak ve modern, teknoloji dolu evlerin yaratıcı tasarımlarını oluşturmak. 

Bilgisayar laboratuvarı faaliyete geçtiğinde, Naz öğretmeninin akıllı tahtada yazdığı kodları ezberlemeye çalışmak yerine, onları pratiğe dökebileceği için çok heyecanlanmış. Şimdi öğrendiklerini öğretmeniyle birlikte yazabilir ve akılda kalır hale getirebilirdi. Naz, artık diğer sınıf arkadaşlarının da aynı olanaklara sahip olmasının, birbirleriyle etkileşimde bulunup birlikte öğrenme fırsatı bulmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor.  

Bilgisayar laboratuvarının kurulması, öğrencileri sadece eğitimlerine daha fazla odaklanmaya yönlendirmekle kalmadı; aynı zamanda büyük ilgi gören okul sonrası kursların da açılmasına vesile oldu. 

Bilgisayar laboratuvarları, genç kızlara teknoloji alanında kariyer yapma konusunda ilham veriyor. Fotoğraf: IOM/Begüm Başaran

Bugün, depremin ardından bilgisayar laboratuvarları, teknolojiye eşit erişim imkânı sağlamada kritik bir rol oynuyor ve geleneksel sınıf eğitimlerini destekleyerek öğrenciler arasında iş birliğini ve uygulamalı öğrenmeyi teşvik ediyor. 

"Yıllar önce evlerini terk etmek zorunda kalan çocukların, özellikle eğitim ve teknolojiye erişimini desteklemeyi sürdürmenin büyük önemi var," şeklinde ifade ediyor, Proje Asistanı Fatih Alakuş. Kıdemli Program Koordinatörü, Torsten Haschenz de: "Çocukları öğrenmeye teşvik ederek, IOM'nin yardımıyla onları daha parlak bir gelecek için hazırlamayı amaçlıyoruz. Böylece, daha fazla fırsata ulaşabilecekleri bir ortamda bulunabilirler," diyerek tamamlıyor. 

Dijital uçurum, ülkeler ve topluluklar arasındaki eşitsizliği daha da pekiştirirken, teknolojiye erişimin güçlendirilmesi gelecek nesiller için anlamlı dönüşümleri tetikleyebilir. Hızla evrilen dünyada, bilgisayar laboratuvarları hiçbir çocuğun geride kalmamasını sağlama hedefine yönelik önemli bir adımdır. 

Bilgisayar laboratuvarları Amerika Birleşik Devletleri Nüfus, Mülteciler ve Göç Bürosu (PRM) tarafından sağlanan finansal destekle hayata geçirildi.