-
Biz Kimiz
Biz KimizUluslararası Göç Örgütü (IOM), herkes için insancıl ve düzenli göçü teşvik eden Birleşmiş Milletler sisteminin önde gelen uluslararası kuruluşlarından biridir. IOM, 1991 yılından bu yana Türkiye'de faaliyet göstermektedir.
Hakkımızda
Hakkımızda
IOM Küresel
IOM Küresel
-
Misyonumuz
Misyonumuz1951'den beri insancıl ve sistemli göçü teşvik eden önde gelen uluslararası kuruluşlardan biri olan IOM, hem insani yardım hem de sürdürülebilir kalkınmayı birbirine bağlayan farklı müdahale alanları aracılığıyla 2030 Gündeminin hayata geçirilmesini desteklemek için önemli bir rol oynamaktadır.
Ne yapıyoruz
Ne yapıyoruz
Cross-cutting (küresel)
Cross-cutting (küresel)
- Veri ve Kaynaklar
- Harekete geç
- 2030 Agenda
Bir Sosyal Uyum Senfonisi
Kırk beş yaşındaki Halit El Ali 2015 yılında eşi ve beş çocuğuyla birlikte Suriye'den Türkiye'ye geldi. Bu kararı almak Suriyeli aile için kolay olmadı. Çatışma sırasında evleri yıkıldıktan sonra zorlu bir Türkiye yolculuğuna çıktılar ve sonunda Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine yerleştiler.
Suriye'nin Rakka kentinde başarılı bir avukat olan Halit, üç yıl boyunca kendine uygun bir iş bulamadı.
Halıt bu süreç hakkında "Kampta yaşamak tüm zorluklara rağmen çok yardımcı oldu. Maddi destek aldık ve oldukça iyi durumdaydık. Ancak kamptan ayrıldıktan sonra bir iş bulmam gerekti ve hukuk diplomam bu alanlarda işe yaramadığı için okulda öğretmenlik yaptım" diyor.
Halit ve ailesi, farklı gelenek ve kültürlere sahip yeni bir ülkede ve bir pandeminin ortasında bir de is arama mücadelesi veriyordu.
"Türkiye'de çok güzel şeyler var, örneğin sağlık sistemini ele alalım. Mükemmel, bu özellikle pandemi sırasında önemli. Ancak, bazı kültürel engellerle karşılaştık ve uyum sağlamak zordu."
Halit'in yaşadığı zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı olan ve stresle başa çıkmasını kolaylaştıran birkaç stratejisi vardı: okumak ve müzik. Suriye'deki evini kaybetmeden önce, Halit'in sahip olduğu 1500 kitaplık kişisel bir kütüphanesi vardı. Okuma tutkusunu da Türkiye'ye getiren Halit, Aziz Nesin ve Yaşar Kemal gibi birçok Türk yazarı severek okuyor. Ancak en sevdiği kitap okulda okuduğu Nikolay Ostrovsky'nin "Çelik Nasıl Temperlendi" adlı eseri. Halit yazarın aşk, cesaret, fedakarlık gibi insani değerleri derinlemesine ele almasından çok etkilendiğini söylüyor ve bu değerlerin hayatına yön verdiğiini ekliyor.
Halit, okuma tutkusunun yanı sıra müziğe de düşkün. IOM Türkiye psikososyal destek ekibinin düzenlediği 'Müzik Kulübü' etkinliğine katıldı. Kendisine projeyi sorduğumuzda gülümsüyor:
"Proje mükemmeldi, bağlama çalmayı internetten öğrendik. Müzik öğretmenimiz çok yetenekli ve teşvik ediciydi. Etkinlikten önce amatör düzeyde bağlama çalıyordum ama bu etkinlik sayesinde iyice öğrendim. Motive oldum. Göç yolculuğumun tüm zorluklarıyla başa çıkmak kolay olmadı, ancak bu etkinlik devam etmemde çok büyük rol oynadı."
COVID-19'un neden olduğu karantina sırasında, bu aktivite tüm katılımcılardan oluşan bir ağ oluşturarak öğrenme ve deneyim paylaşımı için güvenli bir alan sağladı. Ayrıca müzik dersleri, herkesin karantinayı biraz daha kolay ve daha az stresli geçirmesine yardımcı oldu.
Halit, "Benim için müzik ruhumu beslemenin bir yolu. Müzik, çevremdeki insanlarla olan ilişkilerimi ve davranışlarımı etkiliyor. Müzik çocuklarıma da ilham veriyor" dedi.
Yeni yuvasını Türkiye'de bulan Halit'in evlendiği, okuduğu ve çocuk sahibi olduğu anavatanı Suriye'ye dair güzel anıları hala var. Bir gün Suriye'ye dönüp avukat olarak çalışmaya devam etmeyi umuyor.