Okuldaki ilk günlerinizi anımsıyor musunuz? Yeni bir eğitim dönemine başlayacak olmanın heyecanı belki sizi de gece uyutmadı değil mi? Ailenizin sizi her sabah okula götürmesi bir aile geleneği miydi yoksa okul servisiniz evinizin önüne geldiğinde kahvaltınızı bitirmek için acele mi ediyordunuz? 

Yeni bir eğitim öğretim yılının başlangıcı coğu çocuk için aynı zamanda yeni bir heyecan kaynağıdır. Mersin'den Bergüzar, Sami ve Takrit de bu heyecanı paylaşıyor. Ancak, eğitime erişim imkanı onlar için her zaman mümkün değil. Okula ulaşım aracı olmaması, toplu taşıma maliyetlerinin yüksekliği ve güvenli ulaşım imkanı bulunmaması nedeniyle eğitimden mahrum kalmaları çok muhtemeldi.  

On bir yaşındaki Bergüzar, kadın hakları ve iklim değişikliği konuları üzerine çalışmayı hedefliyor ve hedeflerine ulaşmak için çok çalışıyor. Ancak bu hedeflerine bir adım daha yaklaşmasını sağlamak için okula gitmesi gerekiyor. Okula gidiş ise onun için her zaman güvenli değildi:

"Kötü havalarda zor şartlar altında her gün okula gidip gelirdim; ıslanırdım ve bazen hastalanırdım. En zor yanı ise kendimi güvende hissetmememdi. Bir gün okuldan eve dönerken bir köpek tarafından saldırıya uğradım. O kadar korkutucuydu ki… Sonunda okul taşımacılığı programına kaydoldum. Artık güvendeyim.”

Bergüzar ile aynı yaşta olan Takrit ise, bu kısacık hayatında çok fazla şeye tanıklık etmiş: 

“Babam savaşta öldüğü zaman annem, bitmek bilmeyen bombardımanlar arasında Suriye, Jarablus'tan Türkiye'ye göç etmek için zor bir karar verdi. Göç herkes için zor bir deneyim; her şeyi geride bırakmak zorunda kaldık.” 

Takrit'in babasının son sözleri ise onu eğitimine devam etmeye, doktor olmaya ve ihtiyacı olanlara yardım etmeye teşvik etmiş. Çalışkan bir öğrenci olan Takrit, onu hedeflerine ulaştıracak okul taşımacılığı programı uygulamasından dolayı minnettar hissediyor.

“Okul servisi hayatımı çok daha kolay ve güvenli hale getirdi. Daha önce okulumuzun yakınındaki ana yoldan geçmek zorundaydık. Bu yol iki küçük erkek kardeşim ve benim için çok tehlikeliydi. Çünkü hızla gelen arabalardan korkuyorduk. Annemiz yanımızdayken bile bu yüzden zaman zaman karşıdan karşıya geçemiyorduk.”

Sami, eğitimine devam etmek ve yaşıtlarına yetişmek için okula kaydolmuş. "Meslek lisesine gitmek ve iş bulmamı sağlayacak bir meslek sahibi olmak için eğitim almak istiyorum" diyor. Son dört yıldır, Sami okula gidip gelmek için bir okul servisini kullanıyor. Sami, servis imkanının eğitimine devam edebilmesini ve eğitim hedeflerine ulaşabilmesini sağlayan önemli bir faktör olduğunu düşünüyor.  

Eğitime erişimin önündeki en önemli engellerden biri okula ulaşım. 

Bergüzar, Takrit ve Sami, IOM Türkiye'nin her seviyede eğitime eşit erişimi sağlamak için yürüttüğü Okul Taşımacılığı Programından yararlananlar arasında yer alıyor. 

Okula ulaşım maliyeti çoğu çocuk için eğitimin önünde bir engel oluşturuyor. 2014'ten bu yana Türkiye genelinde 13 ilde göçmen, mülteci ve yerel toplumdan yaklaşık 65.000* öğrenci Okul Taşımacılığı Programından yararlandı. 

Öğrencilerin güvenliği düşünülerek tasarlanan bu program, öğrencilerin okula giderken ve okuldan dönerken zarar görme riskini önemli ölçüde azaltma imkanı veriyor.  

Okul servisleri hem yerel hem de göçmen çocukların ihtiyaçlarını karşılıyor. Çocukları kaynaştıran ve birbirleriyle iletişim kurmaya teşvik eden uzun yolculuklar aynı zamanda toplum arasındaki uyuma katkıda bulunuyor. 

Mersin'de bulunan okullardan birinin müdürlüğünü yapan Harun Oğuz, Okul Taşımacılığı Programının öğrencilerin eğitime devamını önemli ölçüde etkilediğini, devamsızlık oranının %20'den %2'ye düştüğünü belirtti. Ayrıca, özellikle kız çocukları olmak üzere giderek daha fazla çocuğun eğitime devam etmek için ailelerinden destek gördüğünü söyledi. 

Eğitim temel bir insan hakkıdır ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak, eşitsizlik ve yoksullukla mücadele etmek için esastır. Uyum içinde yaşayan farklı gruplar ve topluluklar arasında hoşgörü gelişimi, kaliteli eğitimin sonuçlarından sadece ikisidir. 

IOM Türkiye, Göçmen ve Mülteci Destek Programı kapsamında göçmen ve yerel topluluklardaki çocuklara daha iyi bir gelecek inşa etmek için Nüfus, Mülteciler ve Göç Bürosu'nun (PRM) mali desteğiyle, ulusal ortaklarla birlikte çalışmaya devam ediyor.  

 

*Eylül 2022 itibariyle