-
Biz Kimiz
Biz KimizUluslararası Göç Örgütü (IOM), herkes için insancıl ve düzenli göçü teşvik eden Birleşmiş Milletler sisteminin önde gelen uluslararası kuruluşlarından biridir. IOM, 1991 yılından bu yana Türkiye'de faaliyet göstermektedir.
Hakkımızda
Hakkımızda
IOM Küresel
IOM Küresel
-
Misyonumuz
Misyonumuz1951'den beri insancıl ve sistemli göçü teşvik eden önde gelen uluslararası kuruluşlardan biri olan IOM, hem insani yardım hem de sürdürülebilir kalkınmayı birbirine bağlayan farklı müdahale alanları aracılığıyla 2030 Gündeminin hayata geçirilmesini desteklemek için önemli bir rol oynamaktadır.
Ne yapıyoruz
Ne yapıyoruz
Cross-cutting (küresel)
Cross-cutting (küresel)
- Veri ve Kaynaklar
- Harekete geç
- 2030 Agenda
Türkiye'yi sarsan çifte depremler, sadece şehir merkezlerinde değil, kırsal ve köy yerleşimlerinde de hayatı zorlaştırdı, birçok şehirde ciddi hasara ve on binlerce can kaybına yol açtı.
Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde ve çevre köylerinde yaşayan insanlar için kış her zaman zorlu bir dönem olmuştur. Ancak bu yıl, sağanak yağışlar ve sel, köylerde yaşayan toplulukları daha da savunmasız bir hale getirdi. Köylerdeki yıkım şehir merkezlerindeki kadar dramatik görünmese de artçı sarsıntılar hala devam ediyor ve köylüler hasarlı evlerine girmekte tereddüt ediyor, zorlu hava koşullarında çadırlarda yaşamaya devam ediyor.
Uluslararası Göç Örgütü (IOM), yerel yetkililerle iş birliği içerisinde, depremlerin merkez üssünü çevreleyen Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesine bağlı köylere, USAID ve PRM tarafından bağışlanan termal battaniye ve brandalar götürmek için yola çıktı. Bu destek ile, çadırlarda yaşayanların yağmur ve soğuğa karşı dayanıklılığının artırılması amaçlandı.
Sızdıran çadırını onarmak için dağıtılan brandalardan alan yaşlı bir adam, yardımı dağıtan IOM personeli Ömer'in yanına geldi ve Ömer'in ellerine sıkıca sarılarak "Allah sizden razı olsun evladım. Burada olduğunuz ve bizi unutmadığın için size minnettarım" dedi.
İlk dağıtımın ardından bir sonraki köye ulaşmak üzere aracımıza doğru ilerlerken, depremi Gaziantep’te yaşayan Ömer, bu yardım çabasının bir parçası olmaktan memnun bir ifadeyle şunları söyledi: "İnsanların ihtiyaçları büyük olsa da onlar için getirdiğimiz küçük şeylerle mutlu olabiliyorlar."
Bozuk ve yarı asfalt yol üzerinde bir köyden diğerine doğru ilerlerken, tüm köylerin birbirine benzediğini fark ettik. Hepsinde, tamamen veya kısmen yıkılan, çoğunlukla tek veya iki katlı binalar vardı. Ayakta kalan binaların duvarlarında depremin gücünü hatırlatan çatlaklar, kırık pencerelerden rüzgarla salınan perdeler ve depremin travmalarını geride bırakmaya ve geleceğe umutla bakmaya çalışan insanlar…
Durduğumuz her köyde bize aç olup olmadığımız soruldu. Yardım dağıtan bir diğer IOM çalışanı olan Bilal, nazikçe bir yemek ve çay teklifini daha reddetti ve gülümseyerek şöyle dedi: "Anadolu misafirperverliği depremden etkilenmemiş." Tüm gün teklifleri geri çevirdikten sonra, günün sonunda ısrarlara dayanamayarak pes ettik ve yol kenarında köylülerin biraz ilerideki kovanlarından getirdiği balı ayran ve ekmek eşliğinde yedik. İçten teşekkürlerimizi sunarak bir sonraki köye doğru yolumuza devam ettik.
Bölgeyi sarsan depremler ve ardından gelen şiddetli yağışlar nedeniyle insanlar uygun barınak ve sıcaklıktan yoksun bir şekilde savunmasız kalmıştı. IOM Türkiye, depremden etkilenen topluluklara yardım sağlamak için hem ulusal hem de yerel düzeyde Türk Hükümeti ile yakın iş birliği içinde çalışmaktadır. Tedarik zinciri yönetimi, lojistik kapasitesi ve USAID ve PRM’nin cömert bağışları sayesinde IOM, depremlerin ardından ağır hava koşullarının üstesinden gelmeye çalışan topluluklara destek olmak amacıyla binlerce termal battaniye ve branda dağıtmıştır.