Hikayeler
By:
  • Olga Borzenkova

Geçtiğimiz ay, Türkiye'nin Güneydoğusu ve Kuzeybatı Suriye'de arka arkaya meydana gelen depremler milyonlarca insan için büyük bir yıkıma ve derin üzüntülere sebep oldu.  

On binlerce can kaybı yaşanırken, çok sayıda insan yerinden oldu. 

Hayatta kalanlar sevdiklerini, evlerini ve birlikte yaşadıkları topluluk üyelerini kaybetmenin acısıyla yaşıyor; yeniden toparlanma umudu içerisinde, barınma, gıda ve tıbbi bakım ararken, yaralarını sarmaya çalışıyorlar.  

İşte, hayatları derinden sarsılan dört ailenin hikayesi.

"Kulağa tuhaf gelebilir ama bence Suriye'deki bombardıman depremlerden daha az korkutucuydu."

Faysal, ailesinin geçici olarak konakladığı çadıra giriyor. Photo: Emrah Özesen/IOM 2023

Faysal : "Belki kulağa  ama ben Suriye'deki bombardımanın depremlerden daha az korkutucu olduğunu düşünüyorum. Bombardıman anında en azından ne olacağını tahmin edebilir ve saklanabilirsiniz. Ama depremin ne zaman olacağını tahmin edemezsiniz ve sonuçlarını bilemezsiniz." şeklinde anlatıyor yaşadıklarını. 

Suriye'deki çatışmalar başladığında, Faysal da diğer milyonlarca insan gibi ailesini- annesi, eşi ve beş çocuğunu- güvenli bir yere götürmek maksadıyla Türkiye'ye geldi. Yıllarca, ailesinin geçimini sağlamak için, güvenlikten temizliğe farklı sektörlerde çalıştı. Bir süre Gaziantep'in yakınlarındaki köylerden birinde, ailesiyle birlikte düzenli bir yaşam sürdürdüler.  

Ancak Faysal ve ailesinin düzeni 6 Şubat'ta tekrar bir hayatta kalma mücadelesine dönüştü. Bu kez çatışmadan değil, doğanın yıkıcı gücünden kaçıyorlardı. 30 yıllık arabalarında, 14 kişi üç gün boyunca birlikte sıcak ve güvende kalmaya çalıştılar. 

Faysal, çocukları ve kuzeninin çocuklarıyla birlikte geçici olarak konakladıkları çadırda. Photo: Emrah Özesen/IOM 2023

Faysal, oturdukları binanın yetkililer tarafından kontrol edilmesini bekliyor, fakat durumun umut verici olmadığının farkında. 

Şimdilik, çadırda kalmaya karar vermişler. Soğuk hava koşullarına ve annesinin yakın zamandaki kalp ameliyatına rağmen, çadırın en güvenli ve iyi seçenek olduğunu düşünüyorlar.  

"Sıfırdan başlayacağız"

Rasim evinin önündeki bahçede oturuyor. Photo: IOM 2023

Rasim, Antakyalı bir marangoz. 6 Şubat depreminden beri kendisi ve ailesi, evlerinde meydana gelen devasa çatlaklar nedeniyle, bahçelerindeki çadırda yaşıyorlar. Her yeni artçı sarsıntıda, binanın dayanıp dayanamayacağı endişesiyle yaşıyorlar. 

O günün erken saatlerinde Rasim ve ailesi, korkmuş, üşümüş ve ıslanmış bir halde, her an çökebilecek olan evlerine baktılar. 

“Bu depremi kim yaşadıysa bunu unutmayacak. Sabaha kadar yağmurda bekledik. Battaniyemiz bile yoktu.” 

Rasim emekli olmasına rağmen, evinin yakınlarındaki bir atölyede mesleğini icra etmeye devam ediyordu. Depremde çalıştığı atölyede yerle bir oldu. Şimdi enkaz yığınları arasında her şey düzeldiğinde geri dönmeyi umduğu işini hatırlatıyor. 

Rasim, kaybettiklerine rağmen hala umudunu koruyor. Konuştuğu her an bunu açıkça yansıtıyor. 

Rasim geçici olarak konakladığı çadırın önünde duruyor. Photo: IOM 2023

Rasim, nazik bir gülümsemeyle, "Eğer evimizde kalabilirsek, burada yaşamaya devam edeceğiz. Eğer yıkılırsa, yeni bir ev yapmamız gerekecek. Sıfırdan başlayacağız," diyor. 

Mahmud ve oğlu, geçici olarak kaldıkları çadırın önünde, yakında evlerine döneceklerini umut ediyorlar. Photo: IOM 2023

"Kalbim göğsümden fırlayacak gibiydi. Ailemi dışarıda bir yerde güvende bulmak için yağmurda beş saat koştum ama sonunda rahat bir nefes alabildim” diye hatırlıyor o anları Mahmoud.  

6 Şubat günü saat 04:17'de gerçekleşen ve 10 ilde etkili olan ilk depremde Mahmud, Gaziantep'te güvenlik görevlisi olarak çalıştığı binada bulunuyordu. Ailesi ise Gaziantep'e 35 kilometre uzakta, savaştan kaçan Suriyeli göçmenlerin yaşadığı bir köyde yaşıyordu. Ailesine telefonla ulaşamayınca endişe içinde eve koştu. Bir araç bulmak ya da bir yerden ulaşım istemek imkansızdı. Neredeyse her araç, çöken binalardan kaçan insanlar için geçici bir sığınak haline gelmişti. Ailesine ulaşması ve güvende olduklarını öğrenmesi beş saatini aldı. 

Deprem sonrası geceyi, bir başka ailenin arabasında geçirdiler. Binanın gözle görülür çatlakları olduğundan, yetkililerin geri dönüşün güvenli olup olmadığını değerlendirmesini bekliyorlar. Bu süreç tamamlanana kadar, bir çadırda yaşamaları gerekecek. 

“Her şey gitti. Şimdi işsizim.”

Süleyman ve ailesi evlerinin önünde. Photo: IOM 2023

Süleyman'ın evi, deprem sırasında yıkılan binaların ortasında hala ayakta duruyor. Antakya'yı hayalet bir kente dönüştüren doğal afetten sonra, bu evin ayakta kalması şaşırtıcı. İlk bakışta, çatlaklar veya ciddi hasarlar görünmüyor ancak Süleyman, dikkatli ve sorumluluk sahibi biri olarak hareket ediyor. Kendisi ve ailesi, görünüşün yanıltıcı olabileceğini bilerek, geçici olarak bir çadırda konaklamaya devam ediyorlar. 

Süleyman evini işaret eder. Photo: IOM 2023

Evinin geleceği için umutlu olsa da bunun kolay çok da kolay olmayacağını düşünüyor. 

 “Orada küçük bir bakkal dükkanım vardı ama çöktü, şimdi yok. Artık işsizim.” 

Mehmet ve ailesinin, uyum sağlamak ve hayatlarını yeniden inşa etmek için zamana ihtiyaçları var. Bu süre içinde evlerini yenilemeleri, yeni bir iş bulması, çocukları için yeni bir okul seçmeleri ve tüm bunlar olurken aileleri için güvenli bir yer bulmaları gerekiyor.  

İyileşme süreci uzun soluklu olacağından bu süreçte toplumsal dayanışma, ortak çaba ve empati çok önemli olacak. 

Faysal, Rasim, Mahmud ve Süleyman'ın aileleri, birçok depremzeden sadece birkaçı. Hepsinin önceliği şu anda temel ihtiyaçlarını karşılamak.. IOM, ihtiyaç duyulan yardımı sağlamak için sahada ulusal ortaklarla iş birliği içerisinde çalışıyor.  

IOM, şubat ayının başından beri küresel tedarik zincirindeki stoklarını, Gaziantep'teki IOM Burç deposunu kullanarak ve günün her saati çalışan tedarik ve lojistik ekiplerinin çabalarıyla ulusal ortaklara acil durum malzemelerini ulaştırıyor.. Bu kapsamda yaklaşık 960 bin kişinin ihtiyacını karşılayabilecek barınma, soba, yatak, kışlık kıyafet ve hijyen malzemeleri gibi ürünleri e kapsayan gıda dışı malzemeler Türkiye'nin güneydoğusunda etkilenen sekiz ile ulaştırıldı. , Yanı sıra 6 Mart 2023 itibarıyla, 140'tan fazla yardım tırı Kuzeybatı Suriye'ye geçti. 

IOM, tedarik zinciri ve lojistik kapasitesini kullanmaya devam ederek Türkiye'deki yardım çalışmalarını desteklemektedir. Ayrıca, Hükümetin Geçici Yerleşim Desteği Alanındaki çalışmalarına katkı sağlamak için uzmanlığını sunmakta, AFAD ve diğer ulusal ortaklarla iş birliğini artırarak, depreme yönelik çalışmalarda daha fazla insana yardım ulaştırmak için çalışmalarını sürdürmektedir.