Ramazan Bayramı, Müslümanlar için kutsal Ramazan ayının bitişini işaret ediyor. Aileler, bir ay boyunca gün doğumundan gün batımına kadar oruç tutarak geçen ayın tamamlanışını kutlamak için bayramda bir araya gelirler.

Ancak bu yıl kutlamalar hüzünlü ve buruk geçecek.

Şubat ayında depremler Türkiye'nin güneydoğu bölgesini ve komşu Suriye'yi vurarak şehirleri yerle bir etti. Binlerce ev ve işyeri yıkılırken milyonlarca insan yerinden edildi. Bu yıkıcı felaket doğrudan etkilenenler ve dünya çapındaki bir çok insan deprem bölgesinde yaşayanlara yardım etmek için benzeri görülmemiş bir destek gösterdi. Ramazan ayının akşam yemeği, iftar sofraları, milyonlarcası hâlâ geçici yerleşim yerlerinde yaşayan, felaketin derin etkiler bıraktığı toplulukları yeniden bir araya getirdi.

 

İnsanlar iftar yemeklerini alıyor. Fotoğraf: IOM/Begüm Başaran

Ramazan Bayramı öncesi, 600 kişi, IOM'nin yerel makamlarla ortaklaşa düzenlediği Hatay'da iftar için bir araya geldi. Oruç açma zamanının geldiğini haber veren Ezan sesi havada yankılanırken taze pişmiş çorba ve iftar yemeğinin kokusu havayı doldurdu.

Hatay'ın İskenderun ilçesinde evini kaybeden 38 yaşındaki Cem, eşi ve iki çocuğuyla birlikte iftara katıldı.

"Çok yalnız hissediyorduk. O günler kötüydü. Ama çok şükür hayattayız. İyileşmeye çalışıyoruz ve bir araya gelip acıyı, sevinci paylaşmak, yaşadıklarımızı konuşmak, bizim için anlamlı.’’ dedi.

Cem, ailesi ve diğer topluluk üyeleri Hatay'da iftarda. Fotoğraf: IOM/Begüm Başaran

Semir ve eşi Matiya, evleri ciddi şekilde hasar gördüğü için geçici bir yerleşim yerinde yaşıyor. Yanlarına sadece birkaç kıyafet ve mobilya alabilmişler.

Semir, "Birlikte olmak bana iyi geliyor. Özellikle depremden sonra. Yaşadıklarımız ruh halimizi etkiledi. Buraya başka insanlarla birlikte gelmek bana özgüven veriyor. Başkalarını görmek hayatın devam ettiği anlamına geliyor" dedi.

Semir ve eşi Matiya. Fotoğraf: IOM/Begüm Başaran.

Sofralar doldu, insanlar kendilerine ikram edilen yemeğin tadını çıkardılar. Çorba ve yahni dışında salata ve irmik tatlısı, ayran ve su ikram edildi. Aylardır süren stres ve mücadelenin ardından yemek yemek ve sohbet etmek için bir araya gelen ailelerin nihayet kahkahaları duyulabildi. İftar etkinliğinde aileleri biraz daha rahatlatmak için çocuklar da unutulmadı, onlar için de palyaço gösterisi yapıldı. Birçok aile hala çadırlarda, konteynırlarda ve diğer tek odalı barınma ünitelerinde yaşıyor.

Aleyna ve annesi iftar yemeğinde. Fotoğraf: IOM/Begum Başaran

“Daha önce deprem yaşamamıştım. Sanırım o an donup kaldım” dedi yirmi beş yaşındaki öğretmen Aleyna. Nişanlı olan Aleyna, deprem kesintiye uğratmadan önce düğününü planlıyordu. Aleyna ve ailesi önce nişanlısının yanında kalmış, sonra geçici yerleşim yerindeki çadıra taşınmışlar.

“Depremden önce her şeyi garantide kabul ettiğimizi düşünüyorum. Tuvalet ve duş gibi basit şeyleri özleyeceğimi asla düşünmezdim.”

Toplu iftarın öneminden bahseden Öztürk, “Yalnız olmadığımızı görüyorum. İnsanlar bizi düşünüyor ve bizim için bir şeyler yapıyorlar. İftarda bir araya gelmek güzel, çünkü iftarda yalnız kalmak pek doğru gelmiyor” diyor. Öztürk, İskenderun'daki teknik lise Ramazan Bayramı'ndan sonra yeniden açılacağı için kısa süre sonra öğretmen olarak işine geri dönecek.

Gece ilerledikçe insanlar depremlerle ilgili deneyimlerini de paylaşmaya başladı. Korku ve belirsizlikten, aynı zamanda sonrasında ortaya çıkan nezaket ve cesaretten bahsettiler. Birbirlerinden aldıkları destek ve topluluklarının gücü ve dayanıklılığı için şükranlarını paylaştılar.

 

Zehra ve oğlu Hatay'daki iftar yemeğinde Fotoğraf: IOM/Begüm Başaran

Eşini depremde kaybeden ve sekiz yaşındaki oğluna tek başına bakmak zorunda kalan Suriyeli Zehra, "Duygusal olarak durumumuz iyi değil" diyor.

Hayatta kalmaları adeta mucize. Depremden önce erkek kardeşinin ailesini ziyaret etmiş ve geç olduğu için erkek kardeşi geceyi orada geçirmesi için ısrar etmiş. Zehra'nın kendi evi ilk depreme dayanamamış ve evde olan kocası hayatını kaybetmiş. Oğlu şu anda okula gidemediği için hayatı daha da zor bir hal almış. Bir süre ağabeyinin ailesinin yanında kaldıktan sonra geçici yerleşim yerine taşınmış.

The importance of getting out and sharing iftar with others was not lost on Zehra: “We feel better being here together with other people. It’s also about changing the scene and environment as we are in a tent all the time. We are also socializing here.”

Dışarı çıkıp başkalarıyla iftar yapmak Zehra için hala çok önemli. “Burada insanlarla birlikte olmak bize daha iyi geliyor. Aynı zamanda, sürekli bir çadırda olduğumuz için ortam değiştirmek de aynı şekilde önemli. Burada sosyalleşiyoruz.”

İftar etkinliği, IOM tarafından Hatay Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde düzenlendi. IOM, ulusal ortaklarıyla birlikte Türkiye genelinde 9 ilde topluluklar için 35 iftar etkinliği düzenleyerek 7.000'den fazla insanı bir araya getirdi. Etkinlikler, ABD Dışişleri Bakanlığı Nüfus, Mülteciler ve Göç Bürosu, USAID İnsani Yardım Bürosu ve Merkezi Acil Müdahale Fonu'nun mali desteğiyle düzenlendi.

Bu hikaye IOM Türkiye iletişim ekibinden Begüm Başaran ve Olga Borzenkova tarafından yazılmıştır.