Hikayeler
By:
  • Mehmet BORAN | Kıdemli İletişim Asistanı

Göç zorlu bir süreçtir: yeni bir hayata başlamak, yeni bir kültüre uyum sağlamak ve yeni bir topluluk bulmak… 

Özellikle dil bariyeri, sosyal uyumun önünde ciddi bir engel olabilir.  

Türkiye'nin güneydoğusunda, yüzbinlerce Suriyelinin yaşadığı Gaziantep'te, Zeynep ve Nadira, bir topluluğa ait olma hissinin ne kadar değerli olduğunun farkındalar. 

Farklı kültürlerin bir arada yaşadığı yerlerde, erişilebilir dil kursları ve toplumsal destek, göçmenlerin ve mültecilerin dil engelini aşmalarına yardımcı olmada, uzun vadeli uyumu kolaylaştırmada ve kayıtlı işgücü piyasalarına erişimi artırmada önemli bir rol oynuyor. 

Zeynep Arapça kursu sayesinde artık arkadaşlarıyla daha iyi iletişim kuruyor. Fotoğraf: IOM/Enver Muhammed

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Gaziantep'teki Ensar Toplum Merkezinin de aralarında bulunduğu altı belediye göçmen ve toplum merkezi aracılığıyla Arapça kurslarını desteklemektedir. Kurslar sosyal uyumu desteklemek amacıyla, merkezlerde sunulan diğer hizmet ve faaliyetlerin yanı sıra toplum merkezinin yaygın eğitim programının bir parçası. 

Arapça öğrenmek isteyen Zeynep, bu program sayesinde aradığı kursu buluyor. Maraş Sütçü İmam Üniversitesi'nde İlahiyat okuyan Zeynep, Arapça kursunun eğitimine katkı sağladığını söylüyor.  

"Arapça öğrenmek bana pek çok açıdan fayda sağladı" diyor.  "Arapça öğrendikten sonra arkadaşlarımla daha iyi iletişim kurmaya başladım. Günlük hayatıma enerji katıyor" diyerek farklı kültürlerden gelen insanların hikayelerini anlayabildiği için duyduğu heyecanı vurguluyor.  

Zeynep'in Arapça öğrenme yolculuğu, bir dil öğrenmenin aidiyet duygusunu nasıl sağlayabileceğine ve kişisel gelişimi nasıl artırabileceğine dair iyi bir örnek. 

Öğrenmeye duyduğu sevgi, Nadira’yı Arapça öğrenmeye teşvik etti. Fotoğraf: IOM/Enver Muhammed

Bir başka katılımcı, Nadira, sekiz yıldır Gaziantep'te yaşıyor ve bir topluluğa dahil olmanın zorluğuna aşina. Daha önceleri, Ensar Toplum Merkezi'nin önünden içeride ne olup bittiğini bilmeden yürüyüp geçiyormuş: 

"Orada Arapça dil kursu verildiğini bile bilmiyordum. Sonra bir merak beni merkeze götürdü. Burada, bu merkeze gelen arkadaşlar edindim." 

Artık Arapça küçük sohbetlere katılabildiğini anlatan Nadira, Arapça kursunda kurduğu yeni dostluklardan da memnun: "Burada Arapça konuşan arkadaşlarım var. Henüz iyi iletişim kuramıyoruz ama ufak tefek konuşmalar yapabiliyoruz. Bu merkezde edindiğim arkadaşlarımı seviyorum."  

Dil bariyerini aşmak, kültürler arasında bir köprü kurar.  

Belediye ile koordinasyon içinde toplum merkezinin faaliyetlerini takip eden IOM Kıdemli Proje Asistanı Açelya Sungur, "Birden fazla dil konuşarak diğer kültürleri daha iyi anlamaya ve kavramaya başlıyoruz" diyor ve ekliyor: 

"Bu, insanların farklı geçmişlerden gelen diğer insanlarla sağlam ilişkiler kurmasına yardımcı oluyor, ki merkezdeki temel motivasyonumuz da bu."  

Zeynep ve Nadira'nın dil öğrenme süreci, insanların ortak bir nokta bulduklarında paylaşılan deneyimler ile birlikte yeni hikayeler oluşturmaları aşamasında, toplum merkezindeki dil kurslarının önemini de ortaya koyuyor. 

Ensar Toplum Merkezi’ndeki faaliyetler, IOM tarafından Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile iş birliği içinde ve ABD Dışişleri Bakanlığı Nüfus, Mülteciler ve Göç Bürosu'nun desteğiyle yürütülmektedir. Merkez aynı zamanda danışmanlık ve psikososyal destek hizmetleri sunmakta ve göçmen, mülteci ve yerel topluluklar arasında sosyal uyumu sağlamayı amaçlayan faaliyetler düzenlemektedir.