Hikayeler
By:
  • Enver Muhammed | İletişim Uzmanı

50 yaşındaki Azize, daha iyi geçim olanakları arayışıyla taşındığı Mersin'i 1996'dan beri evi olarak görüyor. İlk geldiğinde yalnızlık, kaynak eksikliği ve engeli nedeniyle birçok zorlukla karşılaştı. Yapacak bir şey bulamadığı için günler yavaş geçiyordu. Bir gün engelli bir kadınla tanıştı ve mahalledeki bir parkta birlikte vakit geçirerek arkadaş oldular. 

Zaman içinde Azize, birçoğu engelli kadınlardan oluşan bir arkadaş çevresi oluşturdu. Karşılaştıkları zorluklar ve geleceğe dair umutları hakkında konuşmaya başladılar. Azize, onları bir araya getirecek ve seslerini duyuracak bir dernek kurmayı tasarladı. 

“Kolektif gücümüzü gerçek bir fark yaratmak için kullanabileceğimizi fark ettim,” diye anlatıyor. Aylar süren çalışma ve planlamadan sonra Mersin Ortopedik Engelliler Derneğini kurmayı başardı.  

Arkadaşlarıyla birlikte, bir parkın ortasında belediye tarafından verilen küçük bir binayı, toplantıları için merkez olarak kullanmaya başladılar. 

Derneğin sınırlı kaynaklarını göz önünde bulunduran Azize, dernek üyelerinin birbirlerinden nasıl faydalanabileceklerini düşünmeye başladı. Tekstile olan tutkusu ve gözlemlediği büyük miktarda atık malzemeyi düşününce, “Etrafımızda büyük miktarda kullanılmayan malzeme var. Neden bunları değerli bir şeye dönüştürüp herkes için fırsatlar yaratmayalım?” diye düşündü. 

Bu düşünceler, onu ve derneğini tekstil alanında bir iş kurma yoluna yöneltti. 

Arkadaşlarıyla kurduğu etkileşim sayesinde Azize'nin aklına Mersin'de bir tekstil atölyesi kurma fikri geldi. Fotoğraf: IOM/Enver Muhammed

Derneğe yedi kadınla başlayan Azize, arkadaşlarıyla, engelleri ve uygun ekipman eksikliği nedeniyle ciddi zorluklarla karşılaştı. Başlangıçta, kullanılmayan çoraplardan yapılan bebek oyuncaklar ve yırtık kotlardan yapılan çantalar gibi el yapımı ürünler üretmek için eski dikiş makinelerine güvendiler. Bu ürünleri arkadaşlarına ve akrabalarına sattılar, onlar da semt pazarlarında satılmasına yardımcı oldular. 

Dikiş makinesi kullanmanın engelliler için uygun olmadığı yönündeki inanışın aksine, Azize ve dernek üyeleri, engelli bireylerin de kendi işlerini kurabileceklerini ve topluma katkıda bulunabileceklerini gösterdiler. Örneğin Azize, ellerini kullanamayan bir üyesine dikiş makinesi kullanmayı ve çeşitli tekstil ürünleri üretmeyi başarıyla öğretti. 

Arkadaşlarından, Uluslararası Göç Örgütünün (IOM) küçük işletmelere verdiği desteği öğrendiğinde, Azize bunu, işini geliştirmek için bir fırsat olarak gördü. Programa başvurdu ve atölyesi için üç otomatik dikiş makinesi aldı. 

Azize, “Hibeyi aldıktan sonra üretimimizin yanı sıra müşterilerimizle etkileşimimiz de arttı,” diyor. “Otomatik makineler bize zaman ve emek tasarrufu sağladı ve artık bir ürünü tamamlamak için atölyede oradan oraya koşturmamıza gerek kalmadı. İnsanların taleplerini karşıladığım ve topluma katkıda bulunduğum için kendimle gurur duyuyorum.” 

Derneğin otomatik makineler kullanması verimliliği artırdı. Fotoğraf: IOM/Enver Muhammed

IOM'nin geçim kaynakları ekip üyesi Bengisu Görgün, Azize gibi engelli bireylere yardım etmenin yalnızca onları değil, tüm toplulukları güçlendirdiğini vurguluyor.  

“Azize'nin engelli insanlara adanmış bir kuruluştaki liderliği, bu desteğin faydalarını kendisinin çok ötesine taşıyor ve diğer pek çok kişiyi olumlu yönde etkileyen bir dalga etkisi yaratmasını sağlıyor.” 

Üç makineyle işe başlayan Azize, atölyeyi genişletmeyi ve tekstil sektöründe daha fazla engelli bireyi istihdam etmeyi hedefliyor. Şu anda geri dönüştürülmüş kot çantalar, yatak örtüleri ve küçük tavşanlar gibi bir dizi ürünü aktif olarak satan Azize ve arkadaşları daha fazla müşteri çekiyor. Bu artan talep, Azize'nin ürün alışverişi ve takası yaptığı yoğun bir buluşma programına yol açtı ve programının büyümesini sağlarken müşterilerle güçlü bağlar kurdu.

“Bu buluşmalar sadece bir ürün alışverişi değil, bizimle toplumun diğer üyeleri arasında güçlü ve anlamlı bağlar kurmak için bir fırsat,” diye açıklıyor. 

Azize, günlük rutininin bir parçası olarak müşterilerle iletişim kuruyor, onların ürün ihtiyaçlarını anlıyor ve güzel ilişkiler kuruyor. Fotoğraf: IOM/Enver Muhammed

Azize ve derneği, iş birliğine dayalı çabalarla, engelli bireyleri güçlendirmenin, yeni fırsatlardan yararlanmanın ve bağımsızlığı inşa etmenin mümkün olduğunu gösteriyor. Karşılaştıkları zorluklara rağmen, sadece algıları değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda başkalarının da onların izinden gitmesi için yol gösteriyorlar. 

Azize'nin her şeyden öte, bir vizyonu var: “Kendi markamızı yaratarak ve engelli insanların neler yapabileceğini dünyaya göstererek tekstil sektöründe bu yolculuğa devam etmek istiyorum.” 

 

 

IOM'nin Azize'ye ve Mersin Ortopedik Engelliler Derneğine desteği, Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti'nin sağladığı fonla mümkün oldu.

IOM Türkiye İletişim Uzmanı Enver Muhammed tarafından yazıldı