FIRÇA İZLERİNİ TAKİP ET 

"Duygusal olarak etkilenmiştim ve şoktayım; evimizi geride bırakıp bombardımandan kaçtığımızda ağlayamadım bile, birkaç gün sonra döneceğimi düşündüm ama bir süre sonra asla geri dönemeyeceğimizi anladım, oldukça yürek burkucu ve stresli bir durumdu. Sınırın ötesinden kasabamızın bombalanıp yıkılışını izledim. Hemen gözümün önünde şehir yıkılıyordu, roketler Türkiye'ye kadar ulaşıyordu” diye anlatıyor Jindar.  

Jindar'ın geleceği için pek çok planı varmış: okumak, yüksek öğrenim görmek ve sanat okuluna gitmek ancak hayatının bu kadar çabuk alt üst olabileceğini hiç düşünmemiş. Savaş nedeniyle memleketi Halep'ten kaçmak zorunda kalan Jindar, yerinden edilmelerinin ardından, sınırda bir kasabaya yerleşir ancak güvenlik için Suriye'deki bu sınır kasabasından Türkiye'ye göç etmek zorunda kalır.  

Jindar, büyük bir acıyla ülkesini tek ettiğini ancak sınırı geçip Türkiye'ye sağ salim vardığı için gerçekten şanslı olduğunu söylüyor. 

Türkiye'de yeni bir hayata başlamak Jindar için oldukça zor olmuş. Daha önce Arapça eğitim gördüğü için Türkiye'de her şeye sıfırdan başlamak zorunda kalmış. Sanat okuluna gitme fikrinden de vazgeçmemiş, ancak etrafında ona rehberlik edecek ve tavsiye verecek kimse yok. Ailesinde üniversiteye başvurmak ve yüksek öğrenim görmek isteyen ilk kişi kendisi. 

Neyse ki Türkiye'de yerleşmesine yardımcı olan, sağlık hizmetlerine ulaşmasını destekleyen ve yol gösteren bazı akrabaları varmış.  

Jindar Suruç'ta çadırlarda yaşayan Suriyeli çocuklara gönüllü olarak yardım etmeye başlamış, “Başkalarına yardım ederek kendimi iyileştirebildim” diye açıklıyor bu süreci. 

Daha sonra IOM Psikososyal Mobil Destek ekipleri tarafından düzenlenen “Parlak Fırçalar” boyama etkinliklerini öğrenmiş ve tereddüt etmeden kursa katılmaya karar vermiş. “Ruh sağlığımı ve esenliğimi iyileştirdi. Tutkularımı paylaşan yeni arkadaşlar edindim. Ve çizim becerilerim üzerinde çalışmaya devam edebiliyorum” diyor. 

Resim dersleri, Jindar'ın stresle başa çıkmasına yardımcı olurken kızıyla olan ilişkisini ve iletişimini de geliştirmiş, gelecek planından şöyle bahsediyor: 

“Sanat tutkumu yeniden kazandım ve özgüvenim arttı. Sanatçı olmak için eğitimime devam etmek istiyorum. Resim ve çizim, toplumda müzik veya diğer faaliyetler kadar yaygın değil. Kendi el sanatları dükkanımı açmak ve çizim atölyesine başlamak istiyorum." 

Pazarlama planı olduğundan bahseden Jindar, eserlerini çevrimiçi satmayı ve insanlara ilham vermek, onları teşvik etmek için bir YouTube kanalı açmayı düşünüyor.  

Başkalarını destekleme ve bilgisini paylaşma tutkusu onu bugün IOM'nin mevcut destek faaliyetlerinden birinin kolaylaştırıcısı haline getirdi: "Çizim yapmak bana keyif veriyor ve stresimi azaltıyor, günlük sorunlarımdan kendime bir mola vererek kendimi akışa bırakabiliyorum" diye açıklıyor yeni işini. 

Pek çok zorlu deneyim yaşayan Jindar, desteğe ihtiyacı olan herkese şu tavsiyede bulunuyor: "Kötü şeylere odaklanmayın, sevdiğiniz şeyleri yapmaya çalışın, bir kabuğun içine saklanmayın. Olumlu düşünmek hayatınızı daha iyi hale getirecek ve gelecek için size umut verecektir. Hayatınızı iyileştirmek için daha fazla çalışın. Sen kendini değiştirmezsen kimse senin için yapmaz."