Giyime Hazır: Kadınlar Daha İyi Bir Gelecek İçin Dokuyor

Nurhan tüm hayatını öğretmen olarak sürdürdü. Şimdilerde ise emekli olduğu için bir hobi arayışında: "Terzilik ilginç olabilir. Ürettiğim ürünleri satmak için bir şans olabilir" diyor.

Emina'nın hikayesi biraz daha karmaşık. On yıl önce Suriye'deki savaş nedeniyle evini terk etmek zorunda kalan Emina, kendini yeni bir ülkede geliştirebilmek için adımlar attı. İzmir'e yerleşti ve ailesine destek olmanın yollarını arıyor.

Farklı geçmişlere sahip bu iki kadın, daha iyi bir gelecek için bu tekstil atölyesinde bir araya geldi.

İzmir 135 binden fazla Suriyeliye ev sahipliği yapıyor. Türkiye'nin üçüncü büyük şehri ve ekonomik açıdan en gelişmiş kentlerinden biri.

Bu durum, hem yerel hem de göçmen kadınların topluluklarına katkıda bulunma potansiyellerini harekete geçirmek için önemli bir fırsat sunuyor.

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Konak Belediyesi ile ortaklaşa bir giyim ve tekstil atölyesi kurdu. Çoğunluğu kadınlardan oluşan 30 katılımcı üç aylık bir mesleki eğitim programına katılıyor.

IOM, eğitim sürecini desteklemek amacıyla dikiş makineleri, ütüler ve baskı makineleri gibi gerekli ekipmanları temin etti.

Konak Belediyesi Ar-Ge Müdürü Turan Ateş, "Hazır giyim sektöründe kalifiye eleman ihtiyacı çok fazla" diyerek atölyenin toplumda öne çıkan bir ihtiyaca cevap verdiğinin altını çiziyor.

Program zorlu olsa da Emina yeni bir rutine sahip olmanın keyfini çıkarıyor: "Normalde günümü ev işleri yaparak geçiriyorum. Burada yeni beceriler kazanmak iş bulma şansımı artıracak."

Projede yeni bakış açıları kazanan Nurhan ise süreci: "Emekli olduktan sonra hayatta yeni bir amaç bulmak mümkün" şeklinde anlatıyor.

Eğitimin sonuna yaklaşırken, belediye projeyi ileri taşımayı planlıyor. Ar-Ge müdürü Ateş, "Üretilen ürünleri hem ulusal hem de uluslararası ticaret fuarlarında pazarlayıp satışa sunacağız," diye ekliyor.

Proje, atölye faaliyetleri için kumaş bağışında bulunanlar da dahil olmak üzere özel şirketlerin de ilgisini çekti. Konak Belediyesi, istihdam programları oluşturma olasılığı konusunda şirketlerle görüşmelerini sürdürüyor.

Katılımcılar birlikte öğrenip hikayelerini paylaşıyor, böylece  Türk ve Suriyeli topluluklar arasında olumlu bir etkileşim alanı da yaratılmış oluyor.

Türkçeyi akıcı bir şekilde konuşmak isteyen Emina, "Burada kadınlarla tanışmak ve güzel bir ortamda iletişim kurabilmek çok güzel," diyor.

Nurhan, Suriyeli atölye arkadaşlarının karşılaştığı zorlukları "Yeni bir ülkede olmak, dil engelini aşmak zorunda olmak çok zor" sözleriyle dile getiriyor.

Atölye çalışmasının iki farklı hedefe ulaştığını vurguluyan Ar-Ge müdürü Ateş amaçlarını; Sosyal uyumu teşvik etmek ve iş gücüne katılımda fırsat eşitliği sağlamak, şeklinde anlatıyor.

Projeye katılan kadınlar artık gelecekte neler yapabileceklerine yoğunlaşıyorlar.

Bir başka katılımcı Berrin de, "Evde dikiş dikmeye devam etmek ve ürünlerimi satmak, hatta bir tekstil şirketinde çalışmak istiyorum" diyor.

Emina ise "Bir fabrikada çalışabilir ya da küçük bir iş kurabiliriz" diye ekliyor.

Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle kadınlar için fırsatlar yaratma ihtiyacının yeniden altını çiziyoruz.

Son olarak IOM İzmir Saha Ofisi Yöneticisi Pınar Genç Akçakaya, projenin çıkış noktasını.

"Yerel ve göçmen kadınları doğru imkânlarla desteklediğimizde, onların yoksulluğun azaltılması ve kalkınmaya katkıda bulunma potansiyellerini ortaya çıkarmış oluyoruz. Bizim için programın yönlendirici gücü bu oldu," şeklinde açıklıyor.

Berrin, Emina ve Nurhan'ın önünde farklı yolları ve seçenekleri olsa da, artık hepsinin geleceği yeni bir heyecanla şekilleniyor.

* * *

Mesleki eğitim atölyesi, ABD Dışişleri Bakanlığı Nüfus, Mülteciler ve Göç Bürosu'nun finansal desteğiyle hayata geçirildi.