-
Biz Kimiz
Biz KimizUluslararası Göç Örgütü (IOM), herkes için insancıl ve düzenli göçü teşvik eden Birleşmiş Milletler sisteminin önde gelen uluslararası kuruluşlarından biridir. IOM, 1991 yılından bu yana Türkiye'de faaliyet göstermektedir.
Hakkımızda
Hakkımızda
IOM Küresel
IOM Küresel
-
Misyonumuz
Misyonumuz1951'den beri insancıl ve sistemli göçü teşvik eden önde gelen uluslararası kuruluşlardan biri olan IOM, hem insani yardım hem de sürdürülebilir kalkınmayı birbirine bağlayan farklı müdahale alanları aracılığıyla 2030 Gündeminin hayata geçirilmesini desteklemek için önemli bir rol oynamaktadır.
Ne yapıyoruz
Ne yapıyoruz
Cross-cutting (küresel)
Cross-cutting (küresel)
- Veri ve Kaynaklar
- Harekete geç
- 2030 Agenda
Nader 34 yaşında, İdlib’in küçük bir köyünde öğretmenlik yapıyordu. Köydeki tek okulda her sabah çocuklara ders veriyor akşamları küçük bir atölyede oturup müşterileri için kıyafet dikiyordu. Nader’in ihtiyaç duyduğu tedavinin masraflarını karşılaması için iki işte çalışması gerekiyordu. Eşi ile beraber kendi evlerini almanın hayalini kurduğu için Nader ek gelir elde etmek için çalışmaktan yüksünmedi.
2011 yılında savaş Nader’in köyüne ulaştığında ardı arkası gelmeyen ateş ve bombalamanın getirdiği yıkımla hayatını değiştirdi. Gün geçtikçe kötüleşen güvenlik koşullarından dolayı atölyesini kapatmak zorunda kaldı ancak öğrencilerine ders vermekten hiç vazgeçmedi. “Bunu yapmam gerekiyordu çünkü çocukların eğitime ihtiyacı vardı” dedi. 2019’da bombalamalar o kadar şiddetlendi ki bölge sakinleri Suriye-Türkiye sınırı yakınlarında kuzeye doğru kaçmak zorunda kaldı. “Kalamazdık. Gitmekten ya da ölmeyi beklemekten başka çaremiz yoktu.”
Okul kapatıldı, Nader ve eşi köyden ayrılmaya ve köyün diğer sakinleri ile beraber IOM tarafından yürütülen planlı kampa katılmaya karar verdiler. Bu kamp, çatışmalardan dolayı evlerini terk etmek zorunda kalan ülke içinde yerinden edilmiş ihtiyaç sahibi kişilere barınak sağlamak için IOM tarafından kurulmuştu. Bu planlı kampta, Nader ve eşi sağlık hizmeti ve temiz su gibi çeşitli hizmetlere erişim sağlayabildiler. Hepsinden önemlisi, orada güvendeydiler.
Nader kampa yerleştikten sonra küçük bir dikiş işi kurdu ve dikiş makinesini de getirebildiği için terzilik işine başladı. Ancak, kampta yaşayan çocukların eğitime ihtiyacı olduğunun farkındaydı ve onları gelecekte karşılarına çıkabilecek fırsatlar için hazırlamaya çok istekliydi.
Kamp sakinlerine bir okul kurmayı önerdi. Çocukları uzun süredir okula gidemediği için aileler bu fikri destekledi. Bu öneriyi kampın ihtiyaçlarıyla ilgilenen kurula sundular ve 2019’un Eylül ayında okul açıldı. Nader, çocuklara ders vermek için gönüllü olan öğretmenlerden biriydi. Nader keyifi bir şekilde “Yaşadıklarımdan sonra öğretmenliğe dönebileceğimi tahmin etmezdim” dedi. “En güzel yanı o çocuklardan bazıları benim köyümdeki öğrencilerimdendi. Geç saatlere kadar kalıp dersleri planlamaya çok hevesliydim” diye ekledi.
“Gönüllü olmaya çok istekliydim çünkü her çocuk eğitim almalı. Bunu çocuklarımın gözlerinde gördüm. Bu yüzden gönüllü olmaya karar verdim.” Dört ay sonra kamp, okul için gereken ihtiyaçları temin etti ve öğretmenlere maaş bağlandı. Nader kampta müşterileri olduğu için okuldan sonra terzilik yapmaya devam etti.
Covid-19 salgını kuzeybatı Suriye’nin farklı bölgelerine kadar ulaştığında IOM, virüsün danışma merkezleri ve kamplarda yayılmasını durdurmak amacıyla önlem aldı ve okul geçici bir süre için kapatıldı. Ancak, bu Nader ve meslektaşlarının ders verme isteğini durdurmadı ve başka yollar aramaya başladılar. Öğrencilerle Whatsapp üzerinden iletişim kurup dersleri kayıt altına alarak eğitime çevrimiçi şekilde devam etmeye karar verdiler. Nader, “Çevrimiçi eğitim derslerimizi sürdürmenin tek yolu. Devam etmeliyiz” diyor. Bu şekilde Nader ve meslektaşları sadece ihtiyacı olan çocukların eğitime erişebilmesini sağlamakla kalmıyor aynı zamanda gelecekleri için yeni imkanlar yaratıyorlar. Onların çabaları sayesinde, her şey normale döndüğü zaman bu çocuklar hayatlarına devam etmek ve önlerine çıkan fırsatları değerlendirmek için gereken temel eğitimi almış olacaklar.
Hayatına çıkan tüm engellere inat Nader hala gelecekten ümidini kaybetmemiş. “Her şeye rağmen kamp ailemi kurtardı, ve ihtiyacımız olan yiyecek, su, sağlık gibi kamp dışında bulması zor olan hizmetlere ulaşmamızı sağladı” dedi. “Bu kamp, Türkiye’de geçirmeyi planladığım ameliyat için para biriktirmeme yardımcı oldu. Covid-19 için endişeli değilim, bir gün bu virüsün yok olacağını ve normal hayatımıza döneceğimizi biliyorum. Bu süreçte güçlü kalmalıyız.”