Yeni bir ülkeye alışmak oldukça güç bir de taşınma kararı zorunluluktan olduğunda alışma süreci daha da zor oluyor. Suriye’de devam eden çatışmalar çocuklar dahil birçok insanı savunmasız duruma soktu. İnsanlar, güvenlikleri için başka ülkelere göç etmek zorunda kaldılar. Yeni bir ülkeye alışma sürecinde yaşanan zorluklar ise birçok Suriyelinin karşılaştığı talihsiz bir durum. 

Nahed de o Suriyeli çocuklardan biri. Daha 11 yaşında olmasına rağmen şimdiden birçok zorlukla karşılaştı. Çatışma nedeniyle babasını ve evini kaybeden Nahed, küçük yaşta omuzlarında büyük bir sorumluluk ile Türkiye’de annesi ve üç kardeşiyle hayatına devam ediyor. 

Evinden ve ülkesinden ayrılan her çocuk için yaşamını tamamen etkileyen bu deneyim, aynı zamanda uzun süreli etkileri de beraberinde getiriyor. Nahed'in artık yeni bir ülkeye ve kültüre uyum sağlaması, okula dönmesi ve eğitimine farklı bir ortamda ve farklı bir dilde devam etmesi gerekiyor. Tüm bunlar onu büyük bir strese sokuyor. Kardeşlerinin aksine Nahed, utangaç ve içe dönük yapısıyla ev sahibi toplumla iletişime geçmekten ve Türkçe konuşmaktan çekiniyor.  

Annesinin desteğiyle Nahed, adım adım ev sahibi üye topluluklardan diğer çocuklarla arkadaş oldu ve Türkçesini geliştirmeye başladı ancak COVID-19 salgını patlak verdiğinde ve sosyal etkileşimler azaldığında, bu ilerleme aniden durdu. Annesinin desteğiyle Nahed, ev sahibi topluluktan diğer çocuklarla arkadaş olarak Türkçesini geliştiriyordu. Ancak, COVID-19 salgının ortaya çıkmasıyla her yerdeki sosyal etkileşimler azaldı böylece Nahed’in Türkçe’deki ilerlemesi de sekteye uğradı.  

Nahed’in annesi yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Türkiye'de yeni hayata adapte olmak bizim için zordu- çocuklarım çok fazla şey öğrenmek zorunda kaldı. Salgın başladığında çocuklarım kendilerini evde yalnız buldular, konuşacak kimseleri yoktu.” Nahed, konuşacak kimsesi olmamasına rağmen pes etmedi. Onun gibi ihtiyaç sahibi göçmenler için çevrim içi oturumlar düzenleyen IOM Türkiye'nin Psikososyal Mobil Ekibi'nin desteğiyle öğrenme süreci için yeni bir girişimde bulundu. Bu sayede, Nahed ve ailesi salgın sırasında çok özledikleri şeylerden olan diğer insanlarla iletişime geçme ve yeni arkadaşlar edinebilme imkanına yeniden erişebildiler. 

Düzenlenen faaliyetler sayesinde Nahed daha mutlu ve iyi durumda olduğu için annesi de kendini rahatlamış hissediyor. Nahed ev sahibi toplum ile etkileşime geçmekten artık korkmuyor: “  

Etkinlikler sayesinde Nahed daha iyi durumda ve yerel ile etkileşim kurmaktan artık korkmadığını şöyle anlatıyor: “Seanslar bana çok farklı bir dünya gibi geliyor. Burada edindiğim yeni deneyimler beni heyecanlandırıyor.” Nahed ve kardeşleri artık aynı sınıfta eğitim görüyorlar ve kendilerine daha iyi bir gelecek inşa etmek için birlikte çalışıyorlar. Nahed bir gün doktor olmak ve ailesinin ona en çok ihtiyaç duyduğu zamanlarda destek olduğu gibi onların yanında olmak istiyor. 

IOM Türkiye, Toplum Temelli Ruh Sağlığı ve Psikososyal Destek programı kapsamında İstanbul Sultangazi'de Suriyeli ve ev sahibi topluluk üyelerine çevrim içi etkinlikler düzenliyor. Proje ekibi, Sultangazi Belediyesi ile iş birliği içinde, çocuklar da dahil olmak üzere salgından etkilenen tüm hassas grupları belirlenmesine yardımcı olarak ve ihtiyaç sahiplerine gerekli desteği sunuyor. 

İstanbul Sultangazi'de Suriyeli ve ev sahibi topluluk üyeleri için  IOM Türkiye'nin Toplum Temelli Ruh Sağlığı ve Psikososyal Destek programı kapsamında çevrim içi etkinlikler düzenlendi. Proje ekibi, Sultangazi Belediyesi ile iş birliği içinde, salgından etkilenen çocuklar da dahil olmak üzere hassas grupların belirlenmesine ve ihtiyaç sahiplerine gerekli yardımların ulaştırılmasına destek veriyor. IOM'nin Toplum Temelli Ruh Sağlığı ve Psikososyal Destek programı, Kore Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir.