“Yolculuk boyunca çocuklarımı kucağımda taşıyordum. Son yolculuğumuzda küçük kızım yere düştü ve bilincini kaybetti, o an çok kötü hissettim ve bir daha denememeye karar verdim. Çocuklarımı savaşta değil, yolculuk sırasında kaybedeceğimden korktum” diye açıkladı iki çocuk annesi Fatma, Suriye’den Türkiye’ye geliş sürecini. Bugün Şanlıurfa'da, aile birleşimi vizesi başvuru sonucunu beklerken eşi ile Hollanda’da kavuşacakları günün ümidiyle yaşıyor. Kızlarının, babalarından ayrı düştüklerinde çok küçük yaşta oldukları için onu hatırlayamadıklarını söylüyor. 

Fatma Suriye’de yaşanan çatışmalardan etkilenen insanlardan sadece biri. Birçok kez ülke içinde yerinden edildiklerinden ve kasabalarını terk etmek zorunda kaldıklarından bahsediyor. “Çocuklarımla birlikte ailemin evinde yaşıyordum; yakın köylerde çatışma tırmandığında, bomba seslerini duyduğumuz gibi evimizi terk etmek zorunda kalıyor yiyecek, su, uyumak için güvenli bir yer bulmaya çalışıyorduk, hiç kolay zamanlar değildi" diye açıklıyor. 

O zor anlarda sadece çocukları için endişe duyduğunu, kendisine bir şey olması durumunda çocuklarının babalarından uzakta büyük tehlikede kalacaklarını dile getiriyor. Olumlu olaylara konsantre olması gerektiğini; çatışma ve sorunlar hakkında çok fazla düşünmemesi ve sadece çocuklarının geleceğine odaklanması gerektiğini bildiğini söylüyor Fatma. Çocuklarının varlığının, onu hayatta tuttuğunu belirtiyor. 

Fatma, kısa bir süre önce Türkiye'ye gelirken yaşadığı sürecin hem kendisi hem de çocukları için çok zor ve riskli olduğunu vurgularken birkaç kez Türkiye'ye gitmeye çalıştığını ama başarılı olamadığını da anlatıyor. Son denemede güzergâhın çok tehlikeli olması, insan tacirleri tarafından öldürülme veya kaçırılma ihtimali Fatma’nın vazgeçmesine neden oluyor: "Ben kendimden korkmuyordum, bütün endişelerim çocuklarım içindi" diyor. 

Suriye'de yeniden yerleşim için yasal işlem süreçlerini yürütmenin kolay olmadığını, bu yüzden eğer ailesini bir araya getirmek istiyorsa son bir kez daha Türkiye'ye gitmeyi denemesi gerektiğini açıklıyor. "Türkiye'de kurumlar ve yardım kuruluşları bizim için çok şey yapıyor. Türkiye'ye sağ salim varmayı başardığımızda, hissettiklerimi kelimelerle anlatmak çok zor, çocuklarımla çok mutluydum, bütün korkum gitti" diyor. 

IOM Türkiye, aile birleşimi için Türkiye'ye geldiğinde Fatma ile iletişime geçerek süreç boyunca ona yardımcı oldu. Fatma, IOM’nin yardımının çok önemli olduğunu çünkü bir göçmen olarak yasal süreçlerle uğraşmanın gerçekten zor ve engellerle dolu olduğunu söylüyor. Şimdi sadece COVID-19 salgını kısıtlamaları nedeniyle prosedürün tamamlanmasını bekliyor. Gelecek planlarından bahsederken Fatma, "Çatışmalar nedeniyle okulu bıraktım ama şimdi Hollanda'da devam etmek ve meslek sahibi olmak istiyorum. Ayrıca çocuklarımın iyi bir yaşam sürmesini umuyorum" diyor. Hayatlarının güvende olduğu bir yerde ailesiyle birlikte yaşamayı umut eden Fatma, kendi durumunda olanlara asla umutlarını kaybetmemelerini ve her zorluğun sonunda bir kolaylık olduğunu söylüyor.