Uluslararası Göçmenler Günü kutlamaları kapsamında IOM Türkiye, ülkenin yedi farklı şehrinde ellinin üzerinde gösterime ev sahipliği yaparak Uluslararası Göç Filmleri Festivali’ne katıldı.  Gösterimler Ankara, İzmir, İstanbul, Şanlıurfa, Adana, Hatay ve Gaziantep’te 1000 kişiden fazla izleyicinin katılımıyla gerçekleşti. Seçkide her gün dünyanın farklı yerlerinden mülteci ve göçmenlerin karşılaştığı zorluklarıkonu edinen filmler yer aldı. 

Gaziantep’te, “Misafir” adlı film, içinde yerel ve uluslararası sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve kamu kurumlarından kişiler ile mülteci ve göçmenlerin de bulunduğu bir izleyici kitlesiyle buluştu. Katılımcılardan biri çok özel bir konuktu. Fatima, gösterimin duyurusu için asılan posteri görmüş ve filmi izlemeye karar vermişti. 

Fatima, hayatında ilk defa  dev ekranda bir filmi izlemeye sinemaya gidiyordu. “Misafir”i izlemeye karar vermesinin nedeniyse filmin hikayesinin onun gerçek yaşam öyküsüyle benzerlikler barındırmasıydı: “Filmin Suriye’den kaçıp Türkiye’de komşusunun çocuklarını korumaya çalışan bir kadın hakkında olduğunu öğrenince filmi izlemek istedim.” 

Film Suriye’deki savaştan kaçan Lena ve Meryem’in hikayelerini anlatıyor. Lena 10 yaşında, ailesini savaşta yitirmiş bir kız çocuğudur ve kendisini küçük kız kardeşi, komşuları Meryem ve tüm diğer Suriyeliler ile birlikte Türkiye’ye doğru yol alırken bulur. 

Fatima hayatı boyunca sinemaya hiç gitmemişti, çünkü Suriye’deki köyünde sinema salonu yoktu ve en yakın olanı da uzaktaki bir şehirdeydi.IOM’nin etkinliğinin yaşadığı şehirde olması dışında katılım için Fatima’yı cesaretlendiren başka bir etmen de eşinden sinemadaki atmosfer hakkında duyduklarıydı. 

Onu en çok şaşırtan ve aynı zamanda korkutan  Suriye’deki çatışma sahnelerini de hatırlamasına neden olan büyük ekran oldu.  Filmden sonra yapılan mülakatta Fatima: “Film boyunca aklımda geçmişe dönük görüntüler belirdi ve kalp atışlarım arttı.” şeklinde duygularını tarif etti. 

Fatima, Suriye’de yaşadığı toplumda çalışıp para kazanabilen ve ailesine bakabilen birkaç kadından biriydi; çünkü onun gibi öğretmen olarak çalışmak kadınlar için alışılmadık bir durumdu.  Güçlü kişiliği ve cesareti sayesinde çatışma başladıktan sonra bile çalışmaya devam etti ve Ağustos 2019’a, Türkiye’ye kaçmak zorunda kaldığı tarihe kadar, savaş travmalarıyla başa çıkmaları için diğer kadınlara yardım etmenin bir yolunu buldu. Fatima, “ Ölümden kaçıyorduk. Roketlerin hedefi ve bizim aramızda sadece 25 metre mesafe vardı.” dedi. 

“Misafir” filmi ona geride bıraktığı günleri hatırlattı. Bu yüzden, sinemadaki ilk tecrübesinden sonra Fatima karışık duygular içerisinde  sorularımızı cevaplayarak “ Göçmen ve mültecilerin tecrübelerini halkın anlaması için gerçekleştirilen bu tür etkinliklerin çok önemli” olduğuna dikkat çekti. 

IOM Küresel Göç Filmleri Festivali kapsamında, başlatıldığı 2016 yılından beri sosyal meselelere dikkat çekerek  ve saygı çerçevesinde bir tartışma ve etkileşim alanı yaratarak göçmenlere yönelik tutum ve algıları olumlu yönde etkilemek için filmleri eğitim amaçlı kullanılıyor.