-
Biz Kimiz
Biz KimizUluslararası Göç Örgütü (IOM), herkes için insancıl ve düzenli göçü teşvik eden Birleşmiş Milletler sisteminin önde gelen uluslararası kuruluşlarından biridir. IOM, 1991 yılından bu yana Türkiye'de faaliyet göstermektedir.
Hakkımızda
Hakkımızda
IOM Küresel
IOM Küresel
-
Misyonumuz
Misyonumuz1951'den beri insancıl ve sistemli göçü teşvik eden önde gelen uluslararası kuruluşlardan biri olan IOM, hem insani yardım hem de sürdürülebilir kalkınmayı birbirine bağlayan farklı müdahale alanları aracılığıyla 2030 Gündeminin hayata geçirilmesini desteklemek için önemli bir rol oynamaktadır.
Ne yapıyoruz
Ne yapıyoruz
Cross-cutting (küresel)
Cross-cutting (küresel)
- Veri ve Kaynaklar
- Harekete geç
- 2030 Agenda
“Kendime koşulsuz güvenmeyi, geleceğimi düşünmeyi, duygu ve düşüncelerimi ifade etmeyi öğrenmeye başladım. En önemlisi kendimi anlamaya başladım” dedi on beş yaşındaki Cihan.
Ailesi ile birlikte 2014'te Suriye’deki iç savaştan kaçan Cihan, yedi kardeş arasında ailenin en büyük çocuğu. Çok küçük olduğu için o günleri pek hatırlamadığını söylüyor ve ekliyor: “Göç yolculuğu bizim için oyun oynamak gibiydi. Bir seyahate çıkıyormuşum gibi hatırlıyorum. Geri dönemeyeceğimizi anlayana kadar durumun ciddiyetinin asla farkında değildik. Ancak yeni yerler keşfetmek ve yeni arkadaşlar edinmek için ne kadar heyecanlandığımı hatırlıyorum.”
Türkiye'ye geldikten sonra bugün ailesiyle birlikte yaşadığı Şanlıurfa'da yeni bir hayat kurmaya başladılar. Eğitim hayatını sürdüren Cihan, gelecekte hemşire olarak topluma katkı sağlamak istediğini söylüyor. Toplum baskısı sebebiyle zorluk yaşadığından söz ediyor "Başka bir gezegende yaşama şansım olsaydı, toplumun tüm baskı ve sınırlamalarından uzakta yalnız yaşamak isterdim. Bazen bu baskıyı üzerimde çok fazla hissediyorum” diyor. Ailenin en büyük çocuğu olduğu için ondan daha olgun tavırlar beklendiğini söylüyor ve bu durumun onu hızlı büyümeye zorladığından bahsediyor.
Cihan, IOM Türkiye Psikososyal Mobil Destek Ekipleri tarafından düzenlenen “Kadının Sesi” etkinliğine katıldı. Etkinliğin amaçlarından biri kendini geliştirme konusunda farkındalık yaratmak ve 'Erbane' adlı geleneksel vurmalı çalgıyı öğretmeleri için müzik eğitimleri vermekti.
Erbane, özellikle Mezopotamya kültürleri için manevi bir müzik aletidir, bu eski enstrümanın tonu mistik mantralar taşır. Cihan bu etkinlikten önce müziğe pek ilgi duymadığını ancak şimdi müziğin günlük hayatının ayrılmaz bir parçası olduğunu söylüyor. "Müzik derslerinde hocamızla birlikte çalıp şarkı söylemek inanılmaz bir duyguydu" diye ekliyor. Cihan'ın müzik derslerinde keşfettiği en ilginç şey, Erbane'nin farklı farklı notalara sahip olmasıymış.
Cihan, bu aktivitenin bir parçası olmaktan, yeni arkadaşlarla tanışmaktan ve bu güzel yolculuğu onlarla paylaşmaktan çok mutlu olduğunu söylüyor. “Farkındalık seansları hayatıma katkıda bulundu. Merakımın peşinden gitmeyi öğrenmeye başladım. Şimdi, hayatımı yaşamak için kendime güvenim ve umudum var. Etkinlikten önce, üzüldüğümde bile kimseyle duygularımı paylaşmıyordum; ancak farkındalık oturumları sayesinde arkadaşlarım ve ailemle güvenilir ilişkiler kurmayı öğreniyorum. Kendim için iyi bir gelecek inşa edebileceğimi biliyorum artık utangaç ve çekingen değilim; Bir sesim var."