“Çatışmadan kaçarken arkamızdan her şeyi yok eden ve yutan siyah bir duman yükseliyordu” diye açıkladı Esma, Suriye’den Türkiye’ye geliş süreçlerini. Otuz iki yaşındaki Suriyeli genç kadın, ülkesinde ailesiyle birlikte kendi evlerinde yaşıyor ve çoğunlukla tarım sektöründe çiftçilik yaparak geçimlerini sağlıyordu. Esma Türkiye’ye olan yolculuğunu düşünürken oldukça duygusal ve hüzünlü çünkü bu pek çok Suriyeli gibi onlar için de zorlu bir süreç olmuştu. 

2011’de başlayan çatışmaya üç yıl boyunca tanıklık eden Esma, 2014 yılında dört çocuğuyla birlikte Türkiye’ye doğru yola çıktığında, onları kucağında taşıyarak ve yürüyerek sınırı geçmek zorunda kaldı. Suriye’deyken Halep'te ailesiyle yaşıyordu, bugün ise güven ve huzuru buldukları Şanlıurfa Hilvan'da yaşıyorlar. Yedi çocuğuna, yaşlı anne ve babasına kocasıyla birlikte bakıyorlar. 

"Sahip olduğumuz her şeyi geride bıraktık ve tümüyle bir belirsizlik ile karşı karşıya kaldık" diye açıklıyor Esma. Çalışmak ve geçimlerini sağlamak istedikleri için Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde yaşadıklarını söylüyor. Geceleri çocuklarıyla huzur içinde ve güvenli bir şekilde uyuyabileceğiz bir eve sahip olmanın önemini vurgulayan Esma, yerleşik bir hayatları olmadığı için güvenli bir eve sahip olmanın özlemi içinde olduğunu söylüyor. "Yalnızca tarım sektöründe tecrübem olduğundan, buraya göç ettikten sonra, tarım mevsimine göre sürekli yer değiştirdik. Buradaki ilk yıllarımızda ailemizin geçimini sağlayacak sürdürülebilir bir gelir elde edemedik. Sonunda Suruç'taki kampa geri döndük; yaklaşık iki yıl orada kaldık” diye açıklıyor Esma. Çadırda yaşamanın kolay olmadığını, ancak kampta kaldıktan sonra kendilerini daha iyi ve toparlanmış hissettiklerini söylüyor ve daha düzenli bir yaşam umuduyla yeniden yerleştirme programına başvuruda bulunduklarını ekliyor. Yeniden yerleştirme süreci uzun olduğundan Esma ve ailesi kamptan taşınıp şu an ikamet ettikleri Hilvan'a yerleşiyorlar.  

Hilvan'a vardıklarında ev bulma ve kira ödeme konusunda zorluklarla karşılaşan Esma “Ev sahibimiz bizden kira beklemediğini söyledi ve bize bu imkânı sağladı. Ayrıca buradaki ev sahibi toplum da bizi çok destekliyor ve yardım ediyor” diye ekliyor. Ancak evlerinde mevcut olan yapısal aksaklıklar, özellikle kışın sorunlara sebep oluyordu, bu kadar büyük bir aileyle, evi ısıtmak hiç kolay değildi. Ayrıca küçük çocukları olduğu için, elektrik ve altyapıdaki aksaklıklar onları riske atıyordu. Yerel yetkililerle iş birliği içinde olan IOM Barınak Rehabilitasyon ekipleri Esma ve ailesine ulaşarak evlerini daha güvenli ve sürdürülebilir bir yaşam alanı olacak şekilde yenilediler. Esma “Evde önceleri birçok sorun yaşıyorduk; yalıtım olmadığından kışın çocuklarım hastalanıyordu, şimdi kendimi her yönden daha rahat ve güvenli hissediyorum” şeklinde açıklıyor evin yenilenme sürecini. 

Esma'nın beş çocuğu okul çağında ve artık evde ders çalışabildikleri için minnettar. Tadilattan önce, özellikle salgın sırasında evde eğitimlerini sürdürmelerinin son derece zor olduğunu vurgulayan Esma, çocuklarını okula gitmeye ve iyi bir eğitim almaya teşvik ediyor. Meslek sahibi olmanın önemini de değinerek çocukları için iyi bir eğitim aldıkları ve kariyer sahibi oldukları parlak bir gelecek diliyor. 

Güçlü bir kişiliğe sahip olan Esma, "En zor zamanlarda bile daha iyi günlerin geleceğini ve zorlukların üstesinden geleceğimi biliyordum. Bu yolculuk sonucunda güçlendim" dedi.