-
Biz Kimiz
Biz KimizUluslararası Göç Örgütü (IOM), herkes için insancıl ve düzenli göçü teşvik eden Birleşmiş Milletler sisteminin önde gelen uluslararası kuruluşlarından biridir. IOM, 1991 yılından bu yana Türkiye'de faaliyet göstermektedir.
Hakkımızda
Hakkımızda
IOM Küresel
IOM Küresel
-
Misyonumuz
Misyonumuz1951'den beri insancıl ve sistemli göçü teşvik eden önde gelen uluslararası kuruluşlardan biri olan IOM, hem insani yardım hem de sürdürülebilir kalkınmayı birbirine bağlayan farklı müdahale alanları aracılığıyla 2030 Gündeminin hayata geçirilmesini desteklemek için önemli bir rol oynamaktadır.
Ne yapıyoruz
Ne yapıyoruz
Cross-cutting (küresel)
Cross-cutting (küresel)
- Veri ve Kaynaklar
- Harekete geç
- 2030 Agenda
Çeşitlilik açısından zengin bir o kadar da karmaşık bir şehir olan İstanbul, insan hareketliliği kapsamında önemli bir merkezdir. Çatışmalardan kaçan, güvenlik veya istikrar arayışında olan birçok göçmen dünyanın farklı noktalarından İstanbul’a geliyor. Göç yolculuklarının karmaşık doğası nedeniyle bu bireyler sıklıkla kendilerini sömürü ve insan ticareti riskiyle karşı karşıya buluyor; bu da bu tür suiistimal riski altında olan kişileri tespit etmek ve korumak için daha güçlü önlemlerin gerekliliğini vurguluyor. Bu çerçevede, İstanbul'da İnsan Ticareti Mağdurlarının Tespit Süreçlerinin Güçlendirilmesi Projesi ortaya çıktı.
Uluslararası Göç Örgütü (IOM), ön saflarda göçmenlerle günlük etkileşimde bulunan müdahale ekiplerinin kapasitelerinin güçlendirilmesini desteklemek amacıyla, becerilerini geliştirmek ve olası sömürü belirtilerini tespit etme teknikleri kapsamında donatmak için Göç İdaresi Başkanlığı (PMM) ile bir proje başlattı. Projenin temelinde İstanbul İl Göç İdaresi Müdürlüğü (İGİM) yetkililerinin becerilerini geliştirmeye yönelik eğitimler yer aldı.
Aralık 2023'te düzenlenen üç çalıştayda, İGİM'in Geçici Koruma ve İkamet Birimlerinden 70'ten fazla temsilci, günlük çalışmalarında tespiti kolaylaştırmak adına farklı sömürü türlerini mercek altına aldı. Mülakat tekniklerinin ve etkili iletişimin geliştirilmesinden, insan ticareti mağdurlarının tespiti ve korunmasına ilişkin Türk mevzuatının uygulanmasına kadar, eğitim katılımcıların, savunmasız bireylerin korunmasındaki önemli rollerine ilişkin anlayışlarını derinleştirdi. Bu oturumların ardından dört aylık bir süre boyunca gerçekleştirilen izleme faaliyetleri, katılımcıların yüzde 93'ünün eğitim oturumlarını etkili bulduğunu gösterirken, İGİM görevlileri tarafından yönlendirilen mağdur sayısının yüzde 47 arttığını işaret etti.
IOM Türkiye Koruma Kıdemli Koordinatörü Maria Chiara Tognetti proje hakkında, "Bu projeyle, İstanbul'daki insan ticaretiyle mücadele sistemini, bu korkunç suçun mağdurlarına karşı daha duyarlı hale getirmek istedik. Elde edilen sonuçlar bize bu projenin değerini ve şehrin ve insan ticaretiyle mücadelenin tüm paydaşlarının harekete geçme konusundaki kararlılığını gösteriyor,” şeklinde konuştu.
Devlet yetkilileri tarafından tespit edilen insan ticareti mağdurlarının korunmasını da amaçlayan proje aracılığıyla, tespit çalışmaları, mağdurların özgürlüklerini yeniden kazanmalarına yardımcı olacak somut eylemlerle desteklendi. Yirmi erkek, kadın ve çocuk şiddet ve sömürüden kaynaklanan travmatik deneyimlerinden kurtulmaları için özel yardım aldı.
Deniz* yardım alan birçok kişiden biri. 12 yaşındayken ailesi tarafından zorla evlendirildi ve yaklaşık yirmi yıl boyunca dilencilik yapmaya ve yasa dışı faaliyetlerde bulunmaya zorlandı. Türkiye'deki sorumlu makamlar tarafından insan ticareti mağduru olduğu tespit edildikten sonra kendisine kimlik kartı ve üç aylık oturma izni verilirken, insan ticareti mağduru olarak tanınması konusunda yardımcı olundu. Bunun sonucunda Deniz’e uluslararası koruma başvuru kimliği sağlandı.
“Ankara'da bir arkadaş buldum ve onunla ev arkadaşı oldum. Daha sonra Şartlı Mülteci Kimliği aldım. Kimlik kartından kira ödemesine, yatak desteğine kadar önemli yardımlar aldım. Şimdi bir fırında temizlikçi olarak çalışıyorum ve Türkçe kursuna kaydoldum,” diyor Deniz.
Bu tür projeler, küresel göç için önemli bir merkez haline gelmeye devam eden İstanbul'un dayanıklılığı açısından hayati önem taşıyor. İnsan ticaretiyle mücadele taahhüdü, şehrin tüm sakinlerinin haklarını ve onurunu koruma çabasını temsil ediyor. Sürekli öğrenme ve iş birliği yoluyla, kentsel yaşamın zenginliği ve canlılığının sömürüye hiçbir şekilde yer bırakmadığı bir geleceğin yolunu açıyoruz.
"Benzer bir şey yaşamış kadınlara şunu söyleyebilirim: Şiddetin bir sınırı var. Şiddete dayanabiliyor olsanız bile, saygısızlığa katlanılamaz. Kendinizi düşünün. Kendiniz için yaşayın. Kendinize olan saygınızı kaybetmeyin. Dışarı çıkın ve kendi hayatlarınızı kurun," diye ekliyor Deniz.
İstanbul'da İnsan Ticareti Mağdurlarının Tespit Süreçlerinin Güçlendirilmesi Projesi, Hollanda Krallığı'nın mali desteğiyle hayata geçirilmiştir.
*Kimliğin gizliliği amacıyla ismi değiştirilmiştir.